Bodrum Fizyoterapi Merkezi
Bodrum Fizyoterapi Merkezi
Bodrum Fizyoterapi Merkezi
Bodrum Fizyoterapi Merkezi
Kategori_ Sağlık Yapısı
Tarih_ 2025
Konum_ Bodrum, Türkiye
Alan_ 3.644 m²
İşveren_ Bodrum Sağlık Vakfı
Tasarım_ KAA works
Ekip
Ece Avcı
Bahadır Kantarcı
Ebru Yıldız
Fatih Karabudak
Ayşe Aygün
Danışmanlar
Dilara Kantarcı
Bülent Binici
Alpaslan Sütbaş
Kategori_ Sağlık Yapısı
Tarih_ 2025
Konum_ Bodrum, Türkiye
Alan_ 3.644 m²
İşveren_ Bodrum Sağlık Vakfı
Tasarım_ KAA works
Ekip
Ece Avcı
Bahadır Kantarcı
Ebru Yıldız
Fatih Karabudak
Ayşe Aygün
Danışmanlar
Dilara Kantarcı
Bülent Binici
Alpaslan Sütbaş
Kategori_ Sağlık Yapısı
Tarih_ 2025
Konum_ Bodrum, Türkiye
Alan_ 3.644 m²
İşveren_ Bodrum Sağlık Vakfı
Tasarım_ KAA works
Ekip
Ece Avcı
Bahadır Kantarcı
Ebru Yıldız
Fatih Karabudak
Ayşe Aygün
Danışmanlar
Dilara Kantarcı
Bülent Binici
Alpaslan Sütbaş
Kategori_ Sağlık Yapısı
Tarih_ 2025
Konum_ Bodrum, Türkiye
Alan_ 3.644 m²
İşveren_ Bodrum Sağlık Vakfı
Tasarım_ KAA works
Ekip
Ece Avcı
Bahadır Kantarcı
Ebru Yıldız
Fatih Karabudak
Ayşe Aygün
Danışmanlar
Dilara Kantarcı
Bülent Binici
Alpaslan Sütbaş
Bodrum, antik çağlardaki adıyla Halikarnassos, ilk çağlarda Anadolu’nun güneybatısında hüküm süren Karia Uygarlığının en önemli kenti.. Kentin 3 bin 500 yıldır devam eden uzun geçmişi, bu geçmiş içinde var olan çeşitli uygarlıklar, farklı kültürler ve o uygarlıklardan günümüze kalan izler…
Mesele bu izleri takip edip doğru okuyabilmek, coğrafyanın bize sunduğu çok katmanlı yapıyı, akdeniz iklimini, iklimin getirdiği alışkanlıkları, bitki örtüsünü, malzemeyi, egenin insanını bir bütün olarak düşünerek projeye dair söylemlerimizi oluşturabilmek...
‘Duvarlar Ardındaki Zenginlikler’
Bodrum’un günümüzde hepimizin bildiği sokakları ve beyaz evlerinden öte Karya’dan, Roma’dan bugüne, kültürel çeşitliliğe sahip, zenginliklerle dolu bir coğrafya olduğunu biliyoruz. Özünü kavramanın peşinden gittiğimizde her seferinde duvarlar çıkıyor karşımıza; bazen kale duvarları, mosolenin bügünkü arkeolojik peyzajını kuran duvarlar, bazen ise evlerin yüksek bahçe duvarları.. Geçmişten bugüne gelen duvarlar, duvarlar arkasındaki gizli bahçeler, bahçelerindeki bereketli topraklar, narenciye ağaçları… Yapılar değişir, yaşamlar değişir fakat iklim, iklimin getirdiği alışkanlıklar baki kalır. Taş da adeta bir zaman kapsülü gibi geçmişten bugüne özüyle gelen en etkili kimliktir Bodrum için. Kentin ilk kurulduğu zamandan bu yana inşa eyleminin değişmeyen ortak noktası, topraklarında barındırdığı tarihin yapıtaşıdır.
Ve Turgut Cansever çok güzel anlatır renge, biçime değil öze bağlı kalmanın önemini bu cümlesinde: ‘geleneğin şekilden ibaret olmadığını, geleneğin oluşmasına imkan veren özden, kültürel muhtevadan, inanç sisteminden ve tarihi tecrübeden hareket ederek gelecek için çözüm geliştirmenin projemizin temel yaklaşımı teşkil ettiğini belirtmek isterim’ (Cansever,2013).
‘Tekrar / Malzeme / His’
Bodrum’un yegane dokusu gücünü, Bodrum’un geleneksel yapı tipolojilerinin biricikliğinden veya eşsizliğinden değil, tam aksine ortak bir dil kuran yapıların, malzemenin, dokunun muhtelif biçimlerde oluşturduğu biraradalıklarından alır. Yapılar, malzemeler, renk birbirini tekrar eder ama bu tekrardan doğan ‘bütün’ o kadar eşsizdir ki, yönelimleri, yönelimlerin doğurduğu farklı boyut ve biçimlerdeki kıymetli boşluklar, avlular, teralar, kütleleri bağlayan sokaklar büyülü dokuyu oluşturur..
Burada amaç Bodrum evlerinin tipolojik bir tekrarını yapmak değil, bu tekrarı kuran ana unsurları kendinde barındıran bir plan, kütleler kompozisyonunu sunabilmekti… Küçük bir Bodrum similasyonu yapmayı savunmuyoruz. Tam aksine, ziyretçisinin içinde memleketinde, evinde gibi rahat, huzurlu ve güvende hissedeceği ama ruhunda sadece bodurumun yakın tarihinden değil, ilk kurulduğu günden bugüne sırtında taşıdığı katmanlaşmayı, tekrarı, malzemeyi, çok katmanlı yapısını kümülatif bir dille yansıtan bir yapı yapmak temel amaç. Program olabildiğince basit, muhtelif avlular etrafında gerektiği kadar yükselen kütleler, kütlelerin kiminden çıkılan teraslardan ibaret tüm kurgu. Belki de boşlukları doluluklarından daha kıymetli olmalı..?
Mekanın iyileştirici gücü’
Fizik tedavi ve rehabilitasyonda mekanın iyileştirici etkisinin göz ardı edilmemesi gereken önemli bir unsur olduğunu düşünüyoruz.
Birçok farklı yere pek çok şekilde bi fizyoteropi merkezi yapmak mümkün. Burada önemli konunun Bodrum’a yapıldığını, yapıyı inceleyeceğiniz süreç boyunca hatırda tutmak olduğunu düşünüyoruz.
Bodrumluların hayat güvenceleri olan bahçeleri ve yaşamlarını şekillendiren, yapı bloklarını organize eden avlularını düşünürsek, kendi taşıyla, narenciye ağaçlarının kokusuyla, iklimini yapının içine taşıyan mekanlarıyla yaratabilmek, bu büyülü kompoziyonun iyileştirici gücünü kullanabilmek olduğunu savunuyoruz.
Program
Bir orta hol / sofa etrafına takılan kütleler ana kurguyu oluşturur. Tıpkı halkın bi avlu etrafında ahır, depo, mutfak ve ana yaşam alanı olan evlerini farklı yükseklik ve büyüklüklerde inşa etmesi gibi, İhtiyaçtan doğan mekanların kurduğu bir sistem...
Her hacim kendi gereksinime göre ebatlanmıştır. Mekanların gerektirdiği yükseklik ve genişlikler bütündeki hareketli dokuyu kurar. Öyle ki idarenin / işletmenin istek ve ihtiyaçlarına göre programda değişiklik olsa dahi, mekan küçülüp, genişleyip hatta programdan kaldırılsa bile tümde yaratılan kurguyu bozmayacak, hep çalışacak şekilde tasarlanmıştır.
Ana giriş bir sokak kurgusu gibi başlayıp geniş bir karşılama holüne götürür. Bu holde danışma, bekleme alanı, bekleme avlusu yer alır. Fizyoterapi üniteleri, fizik tedavi salonu ve hidroterapi birimleri, masaj salonu zemin katta bir zincir gibi birbirini takip eder. Bu zincirde önemli gördüğümüz konu ise; tüm mekanların kesişimlerinde oluşan yarım avluların her mekanın açık alanla ilişki kurmasına imkan tanımasıdır.
Girişi gören düşey sirkülasyon hattıyla ile bir üst kata çıkıldığında doğrudan yönetim bölümüne ulaşılır. Yönetim birimindeki tüm ofislerin kullanabileceği, hasta sirkülasyonundan izole özel teras alanları vardır. Aynı aksın -1. kat izdüşümünde ise mutfak ve yemekhane birimleri yer alır. Böylece personelin merkez içine uğramadan doğrudan yemekhaneye ulaşmaları sağlanır. Yemekhane bölümü rampaya bakan cepheden doğal ışık ve havayı da içeri alır. Ayrıca Bir üst katta kurgulanan yoga alanı; teras parkı ve topoğrafyayla ilişki kurarak arka parseldeki park alanıyla doğrudan bağlantılıdır.