001

Bakırköy Cumhuriyet Meydanı

Kategori_ Kentsel Tasarım

Tarih_ 2020

Konum_ İstanbul,Bakırköy

Ekip_

Bahadır Kantarcı

Ece Avcı

İpek Üstündağ

Yasemin Çetinkaya

Ece Kaya

Yalçın Demircan

Sevgi Aslan

Emre Seyran

Doruk Kayalı


OmurgaGif3

Yaşayan sokak rehberi // Kentsel omurga

Bakırköy sahilinden meydana kadar ulaşan ve kent parkına devam eden omurga, esnek ve çoğalabilir yapısıyla, ne yapmak istediğini biraz insana bırakırken esnek mekanlar sunan, kentliye sunulmuş çok işlevli bir kent düzlemi oluşturur. Bir yandan da kararlı tavrıyla güçlü bir yönlendirici görevini üstlenir.

Omurga/Çarşı

Aslında bir sınır değil şeffaf bir ara yüz olarak sokağın yeniden kurgulanmasını, toparlayıcı bir gövde olarak Bakırköy çarşısındaki çiçekçi, şekerci, dondurmacı gibi tüm sokak satıcılarına bir sırt oluştururken, oturma birimleri, saçakları, bitki kutuları ve kedi köpek evleriyle tüm kullanıcıları kucak açar. Bütünleştirici tavrıyla, iletişimi, etkileşimi artırmayı amaçlar. Sahilden meydana hatta parka kadar devam eden hat boyunca sürekli dinamik kalan, yaşayan bir aks olarak akıp gider. Sağ ve soldan ilerleyen akışın düzenini ve sürekliliğini sağlarken ortada duraklama alanları yaratır. Cadde üzerinde bulunan ağaçları birer sergi elemanı gibi onları tutmak için tasarlanan elemanlarla korur ve yüceltir.

Caddenin sadece yatayda değil düşeyde de algısını değiştirerek her iki boyutta da farklı tektonikleriyle, iç-dış, form-fonksiyon, özel-kamusal bir araya gelerek saydamlaşır, bütünleşir ve kaynaşır. Farklılıkları birlikte barındırma potansiyeliyle de Bakırköy’ün çok kültürlü yapısına atıfta bulunur.

Zaman içinde değişebilir, çoğalabilir, eksilebilir olmasıyla esnek bir karakteri olan kent omurgası, yılların getireceği ihtiyaç, istek ve taleplere göre çeşitlenerek varlığını uzun yıllar sürdürebilir. Değişen, dönüşen dünya ile birlikte anlamlar değişmekte, omurganın kurgusu dönüşmekte ve yeniden tanımlanmaktadır.Yıllar içinde eklemlenen birimlerin, kurgunun değişmesinin yanında omurganın karakterinin hep aynı kalması kentsel belleğe uzun yılar boyunca katkıda bulunur.

Herkesin Meydanı // Özgürlük Meydanı

Kent meydanları, kentsel açık mekanlar olarak birçok farklı kimliğin, yaş grubunun hatta farklı canlı türünün ortaklaşa kullandıkları kamusal alanlardır. Günlük kullanımlarının yanında kentli tarafından özel günlerde sosyal, kültürel, siyasal ve ticari amaçlar için kullanılan, kısaca kentsel yaşamın derinlemesine varolduğu yaşayan bir organizmadır. Bu anlamda yeni meydan, sadece oturulan veya geçip gidilen bir tasarımdan ziyade katılımcılığı teşvik ederek kentlinin içinde olmaktan zevk alacağı ve keskin ayrımları olmayan onun yerine birliği, bütünlüğü, birlikteliği amaçlayan bir karaktere bürünür. Yaşlı, genç, çocuk, engelli, kedi, kuş köpek gibi kentin tüm aktörleri için en güvenli ve yaşanabilir ortamı sunmayı amaçlar.

Özgürlük meydanının kimliğini olabildiğince en sade haliyle koruyarak, özünde bize düşündürdüklerini gün yüzüne çıkarmak gayretindedir; özgürlük, paylaşım, etkileşim, iletişim, birliktelik, duygu, düşünce, umut, ağaç…

Herkesin Meydanı// Engelsiz Yol

Bakırköy Meydanı’nın kotlarından dolayı çeperinde oluşturduğu sınırlar erişilebilir meydan kavramının önüne geçmektedir. Engelsiz yol sahilden çarşı boyunca gelip meydanın tüm kotlarından rampaya dönüşerek geçer. Engelliler için meydanın sınırlarını eriterek engelleri kaldırır. Herkesin meydanı tabiri burada farklı kullanıcılar için önem kazanmaktadır.

Model
005
004-a
006
014

Mikrokozmos // zaman ve mekan kavramlarının eriyerek bütünleştiği kara delik

[TDK]: Uzayda dünya ve insanın durumu

Mikrokozmos, 2020 yılı ve sonrasının bir temsili olarak kendini gösterir.  Yansıtıcı özelliği ile kentin tüm kimliklerini, tüm renklerini, değişen dinamizmini yansıtmayı amaçlayarak halkın dili olur. Mevcut anıta bakan kısmı yarım küre olarak, sadeliğini ve saygısını koruyarak anıt ve çevresini olduğu gibi yansıtır. Mevcut anıtın göz ardı edilmişliğine bir cevap olarak, değerinin yeniden hatırlanması sorumluluğunu üstlenerek, geçmiş ve gelecek arasında bir köprü olur. Kentin geçmişiyle selamlaşıp geleceğin yüzü olur. Kürenin diğer yarısı manipüle olarak küplere ayrılmıştır. Bu kısım çeşitliliği yansıtır. Dönemin hızlanan ve zamanda eriyerek dağılan, maddenin geometrisinin, uzay-zamanda değişime uğraması gibi, deforme olup daha küçük birimlere ayrılmıştır. Önünden geçen insanları, kuşları, ağaçları, ve eylemleri, sürekli değişen bir kolaj gibi yansıtır. Sergilenen bu kolajda  insan gözünün gördüğü bütün ayrımcılıkları da ortadan kaldırır ve güzel bir bütüne dönüştürür.

Biz bu iki farklı ‘yarı’nın biraradalığını, yıllar öncesi ve sonrasının temsili olan, zaman kavramının eridiği, bütünleştiği bir karadelik olarak tanımladık. Geçmişin içinden gelerek (kürenin sol tarafı) geleceğe yerleşen, karadeliğin içinden çıkan, meydana, omurgaya kente eklemlenen, yayılan küpler, sonra omurgaya takılan küplerin varyasyonlarının sürekli değişmesi ve böylece zamanın değişimine ayak uydurması olarak yorumladık.

 “Pek az yapısal sınırlamaların konduğu, özgürce etkileşimde bulunan grup zaman içinde katılan üyelerinin küçük bir dünyası haline gelir." (ralom, 1985, s. 30).

Birey bir fikrin temsilcisi olarak değil kendisi olarak mikrokozmosla ilişki kurar. Öte yandan ‘’sosyal mikrokozmos" kavramı ise kişinin küçük sosyal dünyası demektir ki, bu da üyelerin birbirlerine karşı tutumları, davranışları, onların dış dünyadaki kişilerle olan davranış örüntülerinin bir yansımasıdır.

‘’...Kimileri bu modeli, “birbirimizle ve evrenle olan ilişkimizin farkına varmak”, olarak, kimileri, “bölünmüş düşünce sistemlerimizde, kesintisiz bir bütün ve bir değişim” olarak algılamakta...’’

012
Model
007-A
008
002
Model
004
017
Model

Tüm içeriğin telif hakkı KAA Works'e aittir ve izinsiz  çoğaltılamaz.

© 2020 KAA Works. Tüm hakları Saklıdır