Antakya Havuş Evler
Antakya Havuş Evler
Antakya Havuş Evler
Kategori_ Sosyal Konut
Tarih_ 2024
Konum_ Hatay, Türkiye
İşveren_ Türkiye Tasarım Vakfı
Tasarım_ KAA works, Yalın Mimarlık
Ekip_
Bahadır Kantarcı
Ece Avcı
Ebru Yıldız
Akın Yalvaç
Sena Nalbant
Andaç Güney
Yalın Mimarlık
Ömer Selçuk Baz
Okan Bal
Atakan Koca
Meryem Özkan
Süleyman Uluışık
Asuman Doğan
Sergi ve Grafik Tasarımı
Deniz Yıldırım
Erbil Algan
Kategori_ Kentsel Tasarım, Müze
Tarih_ 2021
Konum_ Kayseri, Türkiye
Alan_ 4.224 m²
İşveren_ Kayseri Büyükşehir Belediyesi
Tasarım_ KAA works, EOK Studio ile birlikte
Ekip_ Bahadır Kantarcı, Ece Avcı, Egemen Onur Kaya,
İpek Üstündağ
Projenin bütününü, depremden sonra faydalı olmak, yaşanan acılara karşı yapabileceğimizin en iyisini yapma düşüncesiyle ele aldık. Yaşanan tüm acılara karşı, yaşantıyı biraz daha kolaylaştırabilecek, eski mahalle ile belirli düzeylerde ilişkili ancak yeni, dirayetli, sürdürülebilir bir yaşam alanı kurma düşüncesini önceledik. Bu düşünceyi hatırımızda tutarak, Antakya’nın iklimini bilen, yaşam alışkanlıklarını önemseyen bir yapı yapmayı temel amacımız olarak belirledik.
‘Eski Antakya sokaklarının sürekli organik dokusu ve bu dokuyu kuran evlerin avlulu düzeninde oluşan yaşantıyı başka bir ölçekte kurmak mümkün olabilir mi?’ sorusuna bir cevap bulabilme düşüncesi ile tasarımlarımızı geliştirdik. Bölgede depremzedelerle süreç içerisinde çeşitli toplantılar yaptık. Beklenti ve öncelikleri dinledik, kendimizi bu olağanüstü durum etrafında güncelledik.
Master plan temel ilkeleri kapsamında, mahalle nüfusu kendi yerlerinde tutuldu, yeşil açık alan ilişkileri güçlendirildi, ulaşım sistemi yaya ve bisiklet lehine güncellendi.
Master plandan gelen avlulu yerleşimi, kendi yapı adamızda tutarak, bu büyük avluda farklı kot ve teras ilişkileriyle parçalanan, çeşitlenen, üst üste gelen birtakım yeni, farklı ölçekelerde yaşayan avlular, mekanlar kurmaya gayret ettik. Buradaki temel düşünce bölgede yerleşmiş olan dış mekan kullanım alışkanlığının bir yeni biçimini oluşturabilmekti. Elbette ölçeği ve yoğunluğu itibarıyla bu yeni yerleşim Eski Antakya evleri ve onların havuşlu iç dünyalarının boyutlarında olamazdı. Ancak bu dokunun yeni bir açık alan hiyerarşisi kurularak, avlulaştırıldığını, teraslar ve açık yeşil alan ilişkileri ile güçlendirildiğini söylemek mümkün.
5 numaralı adanın bize sunduğu şartları da göz önüne alıp bazı konuları önemseyerek projeye yaklaştık. Aşağıdaki konuları depremden etkilenmiş, kayıplar ve acılar yaşamış kentteki mevcut durumu iyileştirmeye yönelik atılacak adımlar olarak görüyoruz:
Bu ada içerisinde yapabileceğimiz en büyük toprak avluyu yapmak ve sadece mülk sahiplerine ait olan doğal bir yeşil avlu kurgulamak.
Tüm dairelerin olabildiğince eşit haklara, fırsatlara erişebilmesini mümkün kılmak. Bu yüzden her dairenin sokağa ve avluya cephe vermesi, çapraz havalandırmadan faydalanabilmesi, mümkün olduğunca geniş teraslarının olmasını sağlamak.
Konut içlerinin depremi de göz önüne alarak, eski Antakya evlerinin yaşantısını da andıracak şekilde sofalı, sabit mobilyalarla tasarlamak.
Projenin bütününü, depremden sonra faydalı olmak, yaşanan acılara karşı yapabileceğimizin en iyisini yapma düşüncesiyle ele aldık. Yaşanan tüm acılara karşı, yaşantıyı biraz daha kolaylaştırabilecek, eski mahalle ile belirli düzeylerde ilişkili ancak yeni, dirayetli, sürdürülebilir bir yaşam alanı kurma düşüncesini önceledik. Bu düşünceyi hatırımızda tutarak, Antakya’nın iklimini bilen, yaşam alışkanlıklarını önemseyen bir yapı yapmayı temel amacımız olarak belirledik.
‘Eski Antakya sokaklarının sürekli organik dokusu ve bu dokuyu kuran evlerin avlulu düzeninde oluşan yaşantıyı başka bir ölçekte kurmak mümkün olabilir mi?’ sorusuna bir cevap bulabilme düşüncesi ile tasarımlarımızı geliştirdik. Bölgede depremzedelerle süreç içerisinde çeşitli toplantılar yaptık. Beklenti ve öncelikleri dinledik, kendimizi bu olağanüstü durum etrafında güncelledik.
Master plan temel ilkeleri kapsamında, mahalle nüfusu kendi yerlerinde tutuldu, yeşil açık alan ilişkileri güçlendirildi, ulaşım sistemi yaya ve bisiklet lehine güncellendi.
Master plandan gelen avlulu yerleşimi, kendi yapı adamızda tutarak, bu büyük avluda farklı kot ve teras ilişkileriyle parçalanan, çeşitlenen, üst üste gelen birtakım yeni, farklı ölçekelerde yaşayan avlular, mekanlar kurmaya gayret ettik. Buradaki temel düşünce bölgede yerleşmiş olan dış mekan kullanım alışkanlığının bir yeni biçimini oluşturabilmekti. Elbette ölçeği ve yoğunluğu itibarıyla bu yeni yerleşim Eski Antakya evleri ve onların havuşlu iç dünyalarının boyutlarında olamazdı. Ancak bu dokunun yeni bir açık alan hiyerarşisi kurularak, avlulaştırıldığını, teraslar ve açık yeşil alan ilişkileri ile güçlendirildiğini söylemek mümkün.
5 numaralı adanın bize sunduğu şartları da göz önüne alıp bazı konuları önemseyerek projeye yaklaştık. Aşağıdaki konuları depremden etkilenmiş, kayıplar ve acılar yaşamış kentteki mevcut durumu iyileştirmeye yönelik atılacak adımlar olarak görüyoruz:
Bu ada içerisinde yapabileceğimiz en büyük toprak avluyu yapmak ve sadece mülk sahiplerine ait olan doğal bir yeşil avlu kurgulamak.
Tüm dairelerin olabildiğince eşit haklara, fırsatlara erişebilmesini mümkün kılmak. Bu yüzden her dairenin sokağa ve avluya cephe vermesi, çapraz havalandırmadan faydalanabilmesi, mümkün olduğunca geniş teraslarının olmasını sağlamak.
Konut içlerinin depremi de göz önüne alarak, eski Antakya evlerinin yaşantısını da andıracak şekilde sofalı, sabit mobilyalarla tasarlamak.